Virüs ile ilgili iki teori vardır; birisi Germ Teorisi yani bilinen adıyla hastalık yapıcı mikrop teorisi diğeri Miasma ya da Arazi Teorisi.
Birinci teoriye göre virüs insandan insana bulaşabilir. İkinci teoriye göre ise virüsün birinden bulaşmasına gerek yoktur. İnsan vücudunda zaten mikroplar vardır ve vücut güçsüz düştüğünde hasta olabilir. Bunun için herhangi bir insana gerek yoktur. Kötü hava koşulları, ani hava değişimleri insanı hasta edebilir.
Buna kocakarılar arasında cereyana kalmak denir.
Birinci teori ilaç şirketleri, hijyen şirketleri ve diğer bilumum emperyal şirketler tarafından kabul edile gelmiştir. Karlıdır; fikrin babası kimyacı Pasteur, geliştiren Koch Enstitüsünün kurucusu Robert Koch’dur.
Birinci teori karlı ve bugüne kadar kabul edilmiş teoridir. İkinci teori yok edilmiştir. Onun fikir babası olan Bechamp aynı Tesla gibi tarih sahnesinden silinmiştir.
Çünkü hava koşullarının insanı hasta etmesi hem karlı hem korkutucu değildir.
Son bir senede çocuklar arasındaki akut solunum yolu hastalıklarının azalmasının sebebi bu hava değişikliğine maruz kalmamaları, evlere hapsedilmeleri olabilir mi?
Birinci teoriye göre aynı evi paylaşan iki kişiden biri hasta diğeri hasta olmuyor ise o kişi asemptomatiktir. Yani taşıyıcıdır ama hasta olmuyordur. Güzel çıkış yolu…
Bu plandemi oyuncuları tüm büyük teknolojilerine, ellerindeki tüm sanal zekâ robotlarına, mikro kameralara rağmen virüsün tek bir bulaşı görüntüsünü çekmeyi nedense başaramamışlardır. Ellerinde bilgisayar simülasyonu ile oluşturdukları grafiklerden başka hiçbir şey yoktur.
Hapşıran insan görüntülerini gece görüş kameraları ile çekerek virüsün görüntüsü çektiklerini iddia edecek kadar alçalmışlardır.
Virüsün izole edildiğini kanıtlayana 250 bin Euro vermeyi teklif eden gazeteciler ve iş adamları Almanya’da mevcuttur. Mehmet Ceyhan ve arkadaşları bu konuda iddialıdır ve parayı sevdikleri için deneyebilirler.
Güncel bir örnek vereceğim. Karadeniz kıyıları güvenilirliği hiç olmayan PCR testine göre kırmızıya boyanmıştır. Dünya üzerinde haftalık vaka ortalaması ile karantina uygulanan tarihte başka hiçbir yer yoktur. Hasta sayısına göre karantina uygulanır. Haftalık vaka ortalaması ile bir yerin tehlikeli olup olduğu belirlenmez. Bu inandıkları ve savundukları bilime bile aykırıdır.
Karadeniz kıyılarındaki bulaşı AKP kongrelerine bağlayan Germ teorisyenlerinin atladığı şudur; Karadeniz bir ay önce çok büyük bir yaz sıcağı ve peşinden 20 derece sıcaklık düşüşü yaşamıştır ve bu ani hava değişimi grip vakalarını artırmıştır.
Egemenlerin elinde istatistik nereye çekersen kullanılabilecek bir bilime dönüşür.
Bilim, ilaç tekellerinin egemenliğinde nereye çekersen kullanılabilecek bir silaha dönüşür.
Bazen kocakarılara kulak vermek iyidir…
Ulaş Karakaya