İlk olarak acı çekmemize neyin sebep olduğunu anlamalıyız. Acının başlangıcına inmeliyiz. Ve devamında yaşadıklarınızı dikkatli bir şekilde analiz etmeliyiz. Memnuniyetsizliğimizin, mutsuzluğunuzun nereden geldiğini anlamamız lazım. Eşinizle , çocuklarınızla, arkadaşlarınızla ya da işinizle ilgili kişisel bir çatışmanın parçası olabilir mi? Akılınızı meşgul eden bütün soruları birer birer irdelemeliyiz. Ve cevapların içindeki gerçekleri tekrardan sorgulamalıyız.
Endişeleriniz içinizi kemiriyorsa, psikoterapötik yardım almak sizin için gerekli ve kaçınılmaz olacaktır.
Terapi ve bize etkileri:
-Birincisi, kişisel yörüngenizi yönlendiren duygusal ve varoluşsal mantığı anlamlandırmanıza yardımcı olmaktır.
-Psikoterapist, psikolog veya psikiyatrist size tavsiyelerde bulunur, sizi sakinleştirir ve kendiliğinden ulaşamayacağınız düşüncelere doğru yönlendirir.
-Benliğinize zararlı davranışlar çok net bir şekilde tespit edilmişse, terapist size bunları azalmasına ve netleşmesine yardımcı olacaktır. Sizin kararlılığınızla beraber çok etkili sonuçlar alınabilir.
Diğer seanslarınızda size kötü gelen davranışların farkına varma ve ikna olma süreci başlayacaktır. Farkına varmak yolun yarısını tamamlamak demektir. « Farkına vardığımızda ikna olabiliriz » tezini öne çıkararak yola devam etmek işimizi daha da kolaylaştırabilir. Hedefin temelini sağlam atabilmek için size kötü gelen her şeyi tamamen bırakmalısınız. (Alkol ve zararlı maddeler ve tabii ki toksik düşünceler gibi..)
Kontrol edemediğiniz korkularınız varsa, size koşulsuzlaştırma çalışması önerilecektir. Çoğu zaman edindiğimiz kötü alışkanlıkların esiri oluruz. Bu esir olma hali ruhun özgürlüğüne kelepçe vurmuş olur.
Günümüzde çeşitli tedavi tekniklerinin etkili olduğu yaygın olarak kanıtlanmıştır. Davranış terapileri, bilişsel terapiler, EMDR (EMDR zihinde yer alan kötü anılara ulaşılmasında yardımcı olur. Göz hareketleri yoluyla travma ve fobileri iyileştiren bir terapi şekildir..), hipnoz, meditasyon ..
Bütün bunlar içinde bulunduğunuz sıkıntılı ve dengesiz durumda size yardımcı olabilecek kodlanmış tekniklerdir.
Ancak acı çok büyük olduğunda, bu yaklaşımlar yetersiz kalır. Bu tür adımları atacak gücünüz yoktur, çünkü duygusal beyniniz artık yüksek düzeyde yönlendirilmiş taleplere bile yanıt vermemektedir. Ve artı tepki verme yetisine sahip değildir.
Ruh halimize veya korkularımıza etki eden ilaçlar bir çözüm sunabilir. Sinir hücrelerimizin kimyasal salınımına müdahale ederek, düşünce tarzımızda bazen büyük değişikliklere neden olurlar. Dopamin sisteminin engeli kaldırıldığında motivasyon artar, serotonin sistemi yeniden aktive edildiğinde ruh hali daha az kasvetli hale gelir ve karanlık halinden biraz uzaklaşır. İlaç tedavisi ile değiştirdiğimiz şey beynimizdeki kimyasal maddelerin salınımının modülasyonudur. Ne yazık ki, bu değişiklikler ve dalgalı ruh hali bu tedavilerde yaygındır ve uzun vadede kullandığımızda hissedebileceğimiz hoş olmayan etkileri olur.
Uzun süreli terapilerde kararlılık çok önemlidir. İyileşmeye karar vermiş her kişi ruhunun acısının farkındadır. Ve bu farkındalık sayesinde iyileşme süresi hızlanır , olumlu ve uzun vadeli sonuçlar alınır.
Etingü Dönmez Durgun
Psikoterapist & Pozitif Psikoloji Uzmanı