Optimist düşünen kişi, hayatın tüm olumsuz gerçeklerinin farkındadır. Ancak o, olumlu yönlerine odaklanmayı tercih eder. Bu, bardağın yarısını dolu, yarısını boş görme kavramına benzer.
Olumlu düşünceyi ne kadar eğitirseniz, o da sisteminizin bir parçası haline gelecektir. Bu yönde kararlı bir tutum içinde olmak sosyal, psikolojik ve zihinsel olarak güçlendirecektir.
Aşağıda size olumsuz düşüncelerinizi ortadan kaldırmanız ve olumlu düşünebilmeniz için bazı ipuçları vereceğim.
Kendini eleştirirken gerçek ol!
« Gerçeğin » hayatının bir parçası olması için hırslarından vazgeç!
Kendini derin dinle!
Kendini ciddiye al!
Kendini öğren!
Kendine inan!
Acını duy!
Sevincinin içindeki niyeti çöz!
Empati yapmayı asla unutma!
Sadeliğin gücüne teslim ol!
Geçmişten çık, anı yaşa!
« Her şey kendimizle başlar ve kendimizle biter. »
Olumlu düşünceye olumsuzlukların farkında olarak, inancına tutunarak, kendinize biraz zaman ve alan ayırarak daha rahat ulaşabiliriz.
Olumsuz düşüncelerinizi tanımlayabilmeniz ve nereden geldiklerini anlayabilmeniz gerekir. Hayatınızın hangi alanlarının etkilendiği konusunda çok spesifik olmanız gerekir. Olumsuz düşünceler dış etkenlerden beslenir, mesela işinizde yaşadığınız bir sorun özel hayatınızı da etkiler. Beraber yaşadığınız kişilere de olumsuz düşünceyi bir anlamda empoze etmiş olursunuz. Sizin huzursuzluğunuz artık onların hayatına da bulaşır. Aynen bulaşıcı hastalık gibidir. Olumsuzluk depresyon ve mutsuzluk getirir. Bu noktaya gelmeden önce kendinizi sorgulayın. Sorunların temelinin nerede olduğunu bulun. Temel atılırken nerede yanlış yapıldığını çözmek sizi doğruya yani olumlu düşünceye yaklaştıracaktır.
Cevapları öğrenir öğrenmez, onun üzerinde durup devam etmeye, değip değmeyeceğini veya bu düşüncelerin sorunları çözmenize yardımcı olup olmayacağını tekrar düşünün. Bu olumsuz düşüncelerin içinde bulunduğunuz durumu iyileştirip iyileştiremeyeceğini kendinize sorun. Cevap hayır ise bir sonraki adım önemli olacaktır. Durumu değiştirmenin bir yolunu bulmalısınız. Olumlu düşünceyi eylem takip etmeli ve bir durum karşısında umutsuzluğa kapılmamalıyız. Gerekli önlemleri uygulamaya başladığınızda, ilk sonuçları hızla fark edeceksiniz ve bu da devam etmek için motive olmanıza yardımcı olacak.
Kafanızın içindeki ve dışarıdan gelen olumsuz sesleri susturun.
Susturabilmek için düşünceleriniz ve duygularınızla uyum içinde olmanız gerekir.
Olumsuz sesleri duymaya başladığınızda ve size yeterli olmadığınızı ve asla başaramayacağınızı söylediklerini dinlemeye başladığınızda ve bunu eyleme dönüştürdüğünüzde hayatınızı kabusa çeviriyorsunuz. Başkalarına değil, kendinize odaklanın. Huzurunuzu başkalarının gürültüsüne değişmeyin.
İç huzura odaklanın ve anı yaşayın.
Diğer bir teknik ise olumsuz düşüncelerinizi değiştirecek olumlu olumlamalar geliştirmektir.
“Yapamam”ı “yapacağım” ile değiştirin. Stres, öfke, depresyon, kıskançlık vb. kelimeleri sözlüğünüzden çıkarın ve bunları mutlu, huzur, sevgi, motivasyon vb. kelimelerle değiştirin. Kolayı seçmek olumsuzluklara teslim olmak demektir. Mutluluk çaba ister. Düşüncelerin imzası ağzınızdan çıkan sözler ve gerçekleştirdiğiniz eylemlerdir.
Hayat bizim kararlarımızla şekillenir ve renklenir. Karar vermenin kendiniz üzerinde kontrol sahibi olmakla ilgili olduğunu unutmayın. Umutsuz, çaresiz ve stresli olmanızı isteyen seslere boyun eğmeyin. Hatalarınız bile size ait olsun. Kendinizden asla taviz vermeyin. Çünkü taviz verdiğiniz yerden darbe alacaksınız. Hayatın zorlukları karşısında biraz proaktif olmanız yeterli.
Kendinize izin verin(!)
Etingü Dönmez Durgun
Psikoterapist & Pozitif Psikoloji Uzmanı