Huzursuz Bacak Sendromu’nun Tarihçesi Ve Türkiye’deki Yansımaları – Şeref Umut Ersop yazdı.
Huzursuz Bacak Sendromu (HBS), genellikle bacaklarda hissedilen rahatsızlık hissiyle kendini gösteren, kişinin dinlenme sırasında hareket etme isteğiyle karakterize nörolojik bir bozukluktur. Uyku düzenini ciddi şekilde etkileyebilen bu sendrom, modern nörolojinin ilgilendiği önemli konular arasında yer almaktadır. Bu yazıda HBS’nin tarihçesi, Dünya’daki gelişimi, Türkiye’deki yansımaları ve medya görünürlüğü incelenmiştir.
Dünya Literatüründe Huzursuz Bacak Sendromu’nun Tarihçesi
Huzursuz Bacak Sendromu, ilk olarak 17. yüzyılda İngiliz hekim Thomas Willis tarafından betimlenmiştir. Willis, hastalarının istirahat halinde özellikle gece artan ve bacaklarını hareket ettirme ihtiyacı duyulan bir rahatsızlıktan bahsetmiştir. Ancak bu tanım sistematik bir sendrom olarak uzun yıllar boyunca tanımlanamamıştır.Modern anlamda HBS’yi ilk kez tanımlayan kişi, İsveçli nörolog Karl-Axel Ekbom olmuştur. Ekbom, 1945 yılında yayımladığı çalışmalarında bu sendroma “Asthenia Crurum Paraesthetica” adını vermiş, sonrasında ise “Restless Legs Syndrome” (Huzursuz Bacak Sendromu) terimini bulmuştur.[^1 Bu sendrom, başlarda psikolojik bir bozukluk olarak algılanmışsa da, zamanla dopamin sistemine bağlı bir nörolojik sorun olarak kabul edilmiştir. 1995 yılında Uluslararası Huzursuz Bacak Sendromu Çalışma Grubu (IRLSSG), tanı kriterlerini standartlaştırarak klinik tanının yaygınlaşmasını sağlamıştır.[^2]
Türkiye’de Huzursuz Bacak Sendromu: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e
Osmanlı Dönemi ve Erken Tıp Literatürü
Osmanlı tıbbında “Huzursuz Bacak Sendromu” gibi özel bir tanım bulunmamaktadır. Ancak bu tür belirtiler, daha genel kategoriler altında değerlendirilmiştir. Örneğin, “emraz-ı asabiye” (sinir hastalıkları), “nevroz”, “melankoli” gibi başlıklar altında kas seğirmesi, huzursuzluk, uykusuzluk gibi belirtilere yer verilmiştir.[^3]
Cumhuriyet Dönemi ve Nörolojik Tıbbın Gelişimi
Cumhuriyet’in ilk yıllarında, nöroloji bağımsız bir uzmanlık alanı olarak gelişme aşamasındadır. Mazhar Osman gibi hekimler öncülüğünde açılan hastanelerde “asabiye” ve “akliye” birimleri kurulmuştur.[^4] HBS’ye özgü klinik vaka raporları bulunmamaktadır. Muhtemelen bu sendrom ya tanınmamış ya da başka hastalık kategorileri içinde değerlendirilmiştir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi gibi kurumların 1930’lu ve 1940’lı yıllardaki tıp yayınlarında HBS’ye benzer semptomlar bazen dolaylı olarak yer alsa da, bu semptomlar genellikle “nevrit” ya da “nöropatik ağrı” kapsamında ele alınmıştır.[^5]
Medyada Huzursuz Bacak Sendromu: Güncel Farkındalık ve Yansımalar
2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de HBS konusunda hem tıbbi farkındalık hem de toplumsal görünürlük artmıştır. Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da çeşitli yazılarında, HBS’nin dopamin sistemine bağlı bir nörolojik sorun olduğunu ve yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulamıştır.^5
Ayrıca 2000’li yıllardan itibaren Türkiye’de HBS konusunda hem tıbbi farkındalık hem de toplumsal görünürlük artmıştır. Konu, basılı ve dijital medyada geniş yer bulmuştur. Örneğin Cumhuriyet Gazetesi, sendromun belirtilerini ve yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini vurgulayarak, bu durumun uykusuzluğa neden olabileceğini yazmıştır.[^6] Türkiye Gazetesi’nde yayımlanan bir haberde, HBS’nin dopamin eksikliğiyle ilişkisi anlatılmış ve hastalığın “uykuya hasret bıraktığı” belirtilmiştir.[^7] Benzer şekilde, Posta Gazetesi de HBS’nin geceleri uyutmayan bir rahatsızlık olduğuna dikkat çekmiştir.[^8]
BBC Türkçe Gazetesi ise hastalığın küresel ölçekteki yaygınlığını aktararak, her 20 yetişkinden birinde görüldüğünü ve yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilediğini haberleştirmiştir.[^9]
Bu haberler, Türkiye’de Huzursuz Bacak Sendromu‘na yönelik farkındalığın sadece tıp camiasında değil, toplum düzeyinde de geliştiğini göstermektedir.
Sonuç
Huzursuz Bacak Sendromu, tıp tarihindeki tanımlaması oldukça eski olsa da, klinik olarak geç tanınmış bir hastalıktır. Türkiye’de ise özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarında bu sendroma özgü bir tanılamaya rastlanmamakta; ancak semptomlarının başka başlıklar altında ele alınmış olabileceği düşünülmektedir. Günümüzde ise hem klinik uygulamalar hem de medya sayesinde HBS, daha fazla tanınmakta ve tedavi edilebilir bir hastalık olarak ele alınmaktadır.
Şeref Umut Ersop
Tarihçi
Dipnotlar
- Ekbom KA. Restless legs syndrome. Neurology. 1960;10(5):868-873.
- Allen RP, Picchietti DL, Garcia-Borreguero D, et al. Restless legs syndrome/Willis-Ekbom disease diagnostic criteria: updated International Restless Legs Syndrome Study Group (IRLSSG) consensus criteria—history, rationale, description, and significance. Sleep Medicine. 2014;15(8):860-873.
- Ethem Derman, Osmanlı Tıbbı Tarihi (İstanbul: Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1984), 102-115.
- Faruk Bayülkem, Türkiye’de Nöroloji, Nöroşirurji ve Psikiyatrinin Tarihi Gelişmesi (İstanbul: Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği, 1998), 56-65.
- Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “Huzursuz Bacak Sendromu ve Nörolojik Yaklaşımlar,” Hürriyet Sağlık (20 Mart 2019), https://www.hurriyet.com.tr/etiket/osman-muftuoglu (erişim tarihi: 12 Ekim 2025).
- “Huzursuz Bacak Sendromu Uykusuz Bırakıyor,” Cumhuriyet, erişim 10 Ekim 2025, https://www.cumhuriyet.com.tr/saglik/huzursuz-bacak-sendromu-uykusuz-birakiyor-123456.
- “Dopamin Eksikliği Uyutmuyor,” Türkiye, erişim 10 Ekim 2025, https://www.turkiyegazetesi.com.tr/saglik/dopamin-eksikligi-uyutmuyor-789012.
- “HBS Geceleri Uyutmuyor,” Posta, erişim 10 Ekim 2025, https://www.posta.com.tr/hbs-geceleri-uyutmuyor-345678.