Ah, duygularım! Sizleri tanımlamak, anlamak ve kontrol etmek ne kadar da zor! İçimde bir volkan gibi patlayan öfkeyi, bazen tarifsiz bir huzura dönüştüren sevinci, ansızın gelen gözyaşlarını anlamak ve anlatmak mümkün mü? Bir gün bulutların arasına karışıp kaybolacak mısınız yoksa benimle sonsuza kadar kalacak mısınız?
Her gün yeni bir duygu öğretisi ile karşılaşıyoruz. Mutluluğun tadını çıkarmayı, üzüntünün içimize oturttuğu yükü taşımayı, öfkenin alevlerini söndürmeyi ve sevginin sıcaklığını hissetmeyi öğreniyoruz. Bazen hayat bizi öyle zorlamalarla sınar ki, duygularımız bir ip yumağı gibi birbirine dolaşır. Bu karışıklığın içinde kaybolur, yolumuzu bulmakta zorlanırız.
Yine de biliyorum ki, duygularımı tanımak ve onlarla barış içinde yaşamak benim elimde. Zaman, sabır ve sevgi ile bu karışıklığı çözmek mümkün. Her bir duygumu kabul etmek, anlamak ve onlarla barış içinde yaşamak benim yolum. Duygularım, siz benim bir parçam, benim hikayem, benim yaşanmışlıklarımsınız. Sizsiz ben, ben olamam.
Ah, duygularım! Sizleri gökyüzüne salmıyorum. Siz benimle güzel, benimle anlamlısınız. Belki zamanla, belki sabırla, belki de sevgiyle bu karışıklığı çözeriz. Ve o zaman, yarım kalan rüyalar tekrar tamamlanır. Duygularımızı dengede tutarak, hayatın iniş çıkışlarına göğüs gererek yeniden doğarız.
Emine Çavuş