Ruhsal Bedensel
  • Ana Sayfa
  • Ruhsal
  • Bedensel
  • Haberler
  • Yazılar
  • Videolar
  • Kültür
  • Söyleşi
  • Fikir Al & Ver & Paylaş
  • Forumlar
Sonuç bulunamadı
Tümünü Göster
  • Ana Sayfa
  • Ruhsal
  • Bedensel
  • Haberler
  • Yazılar
  • Videolar
  • Kültür
  • Söyleşi
  • Fikir Al & Ver & Paylaş
  • Forumlar
Sonuç bulunamadı
Tümünü Göster
Ruhsal Bedensel
Sonuç bulunamadı
Tümünü Göster
Ana Sayfa Yazılar

Epilepsililerin İlaç Sorunu; Bizim Suçumuz Ne?

Ebru Öztürk yazdı...

8 Haziran 2025
Yazılar
0
Epilepsililerin İlaç Sorunu; Bizim Suçumuz Ne?
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

2022 Nisan ayında başlayan ilaçlarla ilgili sorun, bu hafta pik yaptı. Neden oldu? Nasıl oldu? Ne yapılmalı? Subjektif bakışı kenara koyarak; duruma hep birlikte objektif bakalım…

Dünyada hiçbir canlı yoktur ki; sağlığını kaybetmek, ilaca, doktora veya başkalarına muhtaç olarak yaşamak istesin! Sağlık kadar değerli hiçbir şey yok şu fani dünyada… Rahmetli Vehmi Koç’un dediği gibi ‘sağlığın varsa 10 puan, okuyorsan bir sıfır, çalışıyorsan bir sıfır, evliysen, kendi işinse, mutluysan…… sıfırları ekle. Sağlığın yoksa başındaki biri kaldır’ demişti. Tüm mücadelemiz başındaki biri kaldırmamak ve kaldırtmamak! İşte bugün başındaki birin kaldırılma tehlikesini görerek bu konuyu kaleme alıyorum.

Herhangi bir sorunumuz varsa, mesela başımız ağrıyorsa eczaneye gider bir ilaç alırsınız. Eğer başınız sürekli ağrıyorsa sanırım hiç kimse işi eczane ile bırakmaz; hastaneye gider… Birçok baş ağrısı için ilaç var ama hekim sadece baş ağrımıza göre değil; bizim kullandığımız ilaçlara, diğer rahatsızlıklarımıza, kan değerlerimize, çekilen röntgenlere bakarak karar vermez mi? Demek ki; sıradan ilaç almıyorsak, hekime gidip ilaç alıyorsak; hatta ilaç sonuç vermeyince farklı ilaçları deneyerek doğru ilacı bulmak için uğraşıyorsak, bu sadece en değerli etkenin sağlık olmasından kaynaklanmıyor mu?

Şimdi intiharlarda ve işsizlikte 1. sırada olan kişilerden bahsedeceğim; yani epilepsililer… Kolum koptu ise sorun belli… Böbrek yetmezliği var röntgende çıktı. Diyelim ki benim yaşadığımı yaşıyor.  Senede bir-iki kere tekrarlayan büyük nöbetim var. 1 dakikadan kısa süren nöbetin 365 gün-24 saat-60 dakika içinde 1 dakikadan kısa süreli nöbetin gelmesi bir mucize! Bu yaşanmışlığı olan, yatalak kaldığım zaman bile fark edilemeyen 21-25 yaşlar arasında yaşanan sorunu örnek veriyorum! Seneler içinde çekilen EEG, kan değerlerinde en sonunda 4. yılda saptandı ve epilepsiliye doğru ilaç verildi! Bu kişi 3 yıldır ilacı kullanıyor, nöbetler kontrol altına alındı ve birden kullandığı ilaçların artık eline geçmeyeceğini öğrendi! Sizce bunun sonucunda nasıl bir durumla karşılaşılır? Neler hissedilir? Ne düşünülür? Mantığımızı kullanarak ne yapacağına karar verelim… Tekrar senelerce o ilacın alternatifini mi bulmaya çalışalım? İnsanların hayatı bu kadar ucuz olmamalı! Biz sadece kaliteli yaşam istiyoruz. Sağlık denen unsur, bir ekstra değildir; gerekliliktir. Bizler dernek olarak, 21 yıldır hiçbir zaman siyasi, etnik, dini, mezhepsel, cinsel ayrım yapmadan çalışmalarımızı yürüttük. Tek amacımız, daha sağlıklı yaşayan, işe giren ve sosyal hayata tutunan insanlar yaratmak oldu! Zaten Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. maddesi ‘demokratik, laik, sosyal, hukuk devletidir’ diye kayıtlı olduğuna göre, sosyal devletten, sosyal hakkımızı istemek, bizim hukuki hakkımız değil mi?

Geçen sene dolar fiyatları ile ilgili başlayan bu sorundan dolayı, doktorun ilacını değiştirdiği kişiler, ellerindeki ilaçları, sosyal medya üzerinden ihtiyacı olanlara gönderdiler. Benim sürekli telefonlarım çalmaya başladı. Biz ilaçları ziyan etmeyerek görevimizi yaptık! Tüm bunlara rağmen yine yeterli olmadı. Konuyu Sağlık Bakanlığı’na taşıdık ve ilaçların getirildiği noktaya bizzat gittim. Oradaki arkadaşlar beni çok sıcak karşıladılar ve tek ilaç hariç hepsinin getirildiği, doların yükselmesinden dolayı ecza depolarında olabileceği, gecikmeli verilebilineceği söylenildi. İlacı getiren 3 nokta vardı. Biri Eczacılar Birliği, diğeri SGK, bir de sayılı gelen özel yeşil reçeteli ilaçları getiren Sağlık Bakanlığı idi. En fazla ilacı Türkiye Eczacılar Birliği getiriyordu. Hemen onların yanına gittim ve bir de onların açısından duruma bakmak istedim. Türkiye Eczacılar Birliği, ilaçlar için ellerinden geleni yaptıklarını ama Devlet ile belirli tarihlerde kur belirlendiğini, bu sefer sözleşme süresi dolmadan çok önce kurun imzalanan tutardan çok daha fazla olduğu için sorun yaşadıklarını belirtti. Bunun üzerine konuyu kalem almıştım. SGK Genel Müdürlüğü’ne gittim. Sadece 4 ilacı onlar getiriyordu. Onlara da durumu anlattım. İyimser yaklaştılar ama dolar sorunu ile son zamanlarda az da olsa sorun olduğu iletildi. Bu durum, her geçen gün artan kurun durdurulamamasından dolayı çok daha vahim hâle geldi. Değil ilaçların gecikerek gelmesi, ilaç firmalarının ülkeden çekilerek ilaçların hiç gelmemesi durumu ile karşılaşılmaya başlanıldı. Bu durum, epilepsililer arasından büyük bir paniğe neden olmaya başladı. Tek soru aklıma geliyor; biz mi suçluyuz; fatura bize kesiliyor?

Şimdi olayın vahametine bir de diğer açıdan bakalım. 31 yıl ilaç kullanmış birisi olarak belki 2, belki 3 kere ilaç almayı unuttum. Kesinlikle 1 elin 5 parmağı etmez. Bir gün ilacım bitmeden önce yazdırmayı unutmuşum. 80’li yıllar idi. İnternet yok ki; hangi eczane nöbetçi onu bilelim… Ankara’da akşam tüm semtleri tek tek arabayla gezip; saatler sonra ilacı bulmuştuk. Çünkü şunu biliyorduk: 1 ÖĞÜN İLAÇ ALMAZSAN, 1 YIL İLAÇ ALMADI GİBİ OLURSUN! Bu benim değil; 65 yıl nörolog olarak görev yapmış ve şu anda emekli olan eski nöroloğum Kalbiye Yalaz’ın sözü! Devlet olarak senelerce ilaç parası konusunda halkı destekleseniz de; değil bir öğün, birkaç gün arka arkaya ilaç alınmaması, o epilepsilinin yaşam kalitesini nasıl etkileyecek; hiç düşündünüz mü? Aynı deprem zamanı evden hızla kaçıp; ilaçlarını almadığı ve akabinde arka arkaya gelen artçı depremlerin korkusu ile nöbet geçiren epilepsililerin nöbetlerinin ilerleyen sürede önünü alamamamız; nöbetlerin pik yapması ile, ülkemizin çoğu noktasında bu sorunu yaşayacağız! Keşke ülkemizde bu ilaçlar üretilse de; hiç yurt dışına bağımlı olmasak! Ama bağımlı olduğumuza göre, o zaman kangreni ölüme döndürmemek için, bu sorunu kökünden çözmek gerekmiyor mu? Benim bildiğim Devlet her zaman güvenlik, sağlık ve eğitim konusunu, ayırım yapmadan çözüm bulan, kurumdur ki; bizler Devlete ‘Devlet Baba’ deriz!

Şimdi aklıma bir soru geliyor… Ülkemizin giderinin artmasını hiçbirimiz istemeyiz. İlaçlar dolar arttığı için gelmezse veya gecikmeli gelirse, daha fazla nöbet, stres ile daha da artan nöbet, buna paralel olarak yeni ilaç almak için nöroloğa gitme sıklığında artış, farklı ilaç saptamak için tekrar kan-idrar tahlilleri için ödenen gider, EEG, MR artışı ile hastane dışında çekimler yapılması ile Devletin sırtına binen yük, nöbetlerin artışı ile engel derecesinin artması, bu nedenle Devlete sosyal yardım amaçlı daha çok başvuruda bulunması şeklinde bir maliyet getireceği gibi, daha sağlıksız yaşam, daha kötü psikoloji, daha çok asosyal olan kişilerin artışını da beraberinde getirecek!

Biz intihar ve işsizlikte ilk sırada olan ve engel derecesi saptanamayan tek hastalıkla mücadele eden kişiler olarak sizden ekstra bir şey değil, anayasamıza göre sadece sosyal hakkımızı hatırlatmak istiyoruz. Biz sağlıksız yaşamak, hatta artan nöbetlerle ölmek istemiyoruz! Acaba çok şey mi istiyoruz?

Ebru ÖZTÜRK
Epilepsi ve Yaşam Derneği Başkanı
Epilepsi ve Yaşam Platformu Başkanı

Engelsiz Engelliler

PaylaşGönder

İlişkili Gönderiler

Tiroit Hormonunu Dengelemek İçin İlaç Yerine Yoga
Yazılar

Tiroit Hormonunu Dengelemek İçin İlaç Yerine Yoga

8 Haziran 2025
Her Yaşta D Vitaminin Önemi Ve Bilinmeyen Yönleri
Yazılar

Her Yaşta D Vitamininin Önemi Ve Bilinmeyen Yönleri

4 Haziran 2025
Çocuklarda Risk Değerlendirmesi
Yazılar

Çocuklarda Risk Değerlendirmesi

4 Nisan 2025
Sonraki Yazı
Kalıcı Hasar Bırakıyor: Kırmızı Göz Salgını!

Kalıcı Hasar Bırakıyor: Kırmızı Göz Salgını!

Nevçehan’ın Özel Karışımı, Geçmeyen Öksürükleri Sonlandırıyor

Nevçehan’ın Özel Karışımı, Geçmeyen Öksürükleri Sonlandırıyor

Dermatolog Dr Mustafa Tümtürk’ten Cilt Bakımı Üzerine Tavsiyeler

Dermatolog Dr Mustafa Tümtürk'ten Cilt Bakımı Üzerine Tavsiyeler

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin

Facebook Twitter Instagram

Önerilen

Disleksi

Cevat Yörür’ün Kaleminden Çocuk Gözü İle Disleksi: ‘Hayal Ülkesi’ 

4 yıl önce
LÖSEV’in Çağrısına Ses Verdiler

LÖSEV’in Çağrısına Ses Verdiler

3 yıl önce
Akif Manaf, Yoga Olimpiyat Oyunlarını Anlattı

Akif Manaf, Yoga Olimpiyat Oyunlarını Anlattı

3 yıl önce
Katarakt

Katarakt Hastalığı Her Yaşta Görülebiliyor

2 yıl önce

Kategoriler

  • Ruhsal
  • Bedensel
  • Haberler
  • Yazılar
  • Videolar
  • Kültür
  • Söyleşi
  • Genel
Sonuç bulunamadı
Tümünü Göster

Öne Çıkanlar

Tatil Sezonunun Yaygın Rahatsızlığı: Dış Kulak İltihabı

Günümüzde Arkadaşlıklar Çıkar Üzerinden Kuruluyor

Dijital Oyun Bağımlılığı Gençleri Nasıl Etkiliyor?

Tiroit Hormonunu Dengelemek İçin İlaç Yerine Yoga

Her Yaşta D Vitamininin Önemi Ve Bilinmeyen Yönleri

Kilo Kaybını Korumak Neden Bu Kadar Zor?

Trendler

Adet Düzensizliği Pek Çok Hastalığın Habercisi Olabilir
Bedensel

Adet Düzensizliği Pek Çok Hastalığın Habercisi Olabilir

Yazar ruhsalbedensel
8 Temmuz 2025
0

Adet düzensizliği pek çok kadının yaşadığı bir sorun. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Tüp Bebek ve Üreme Sağlığı...

Çocuklarda Sanal Oyun Bağımlılığının İlacı Gerçek Oyun

Çocuklarda Sanal Oyun Bağımlılığının İlacı Gerçek Oyun

22 Haziran 2025
35 Uzman Kadavra Üzerinde Eğitim Aldı

35 Uzman Kadavra Üzerinde Eğitim Aldı

20 Haziran 2025
Tatil Sezonunun Yaygın Rahatsızlığı: Dış Kulak İltihabı

Tatil Sezonunun Yaygın Rahatsızlığı: Dış Kulak İltihabı

18 Haziran 2025
Günümüzde Arkadaşlıklar Çıkar Üzerinden Kuruluyor

Günümüzde Arkadaşlıklar Çıkar Üzerinden Kuruluyor

16 Haziran 2025
Ruhsal Bedensel

Birbirini besleyen ‘Ruh’ ve ‘Beden’in sağlıklı gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuştur.

Takipte Kalın…

  • Adet Düzensizliği Pek Çok Hastalığın Habercisi Olabilir 8 Temmuz 2025
  • Çocuklarda Sanal Oyun Bağımlılığının İlacı Gerçek Oyun 22 Haziran 2025
  • 35 Uzman Kadavra Üzerinde Eğitim Aldı 20 Haziran 2025

Kategoriler

  • Ruhsal
  • Bedensel
  • Haberler
  • Yazılar
  • Videolar
  • Kültür
  • Söyleşi
  • Genel

Abone Ol

Bültenimize Abone Olun!

© 2021 Tüm Hakları Saklıdır.

  • Hakkımızda
  • Künye
  • İletişim
Sonuç bulunamadı
Tümünü Göster
  • Ana Sayfa
  • Ruhsal
  • Bedensel
  • Haberler
  • Yazılar
  • Videolar
  • Kültür
  • Söyleşi
  • Fikir Al & Ver & Paylaş
  • Forumlar

© 2022 Ruhsal Bedensel Tüm Hakları Saklıdır..