Aşk anlayışımızda genelde birçok ozan ve yazar vardır. Şairler ve epik tiyatrocular vardır. Sanatçılar büyük rol oynarlar. Şimdi yeni bir bakış ile kendine veya kendime özgü bir aşk tanımı veya anlayışı geliştirmem gerekmez mi?
Aşka konulan anlam ve ona atfedilen övgüler sizi pek şaşırtabilir ve onu yaşanamaz da kılar ki eğer kendinize ait bir anlayış geliştiremiyorsanız aşkınız kısırlaşabilir. Kaldı ki aşkınızın gelişimi tek boyutlu olarak değil partnerinizle birlikte betimleyecek şekilde yaşayarak topladığınız verileriniz ve tüm yaratıcılıklarınızla birlikte gelişir.
Aşkın da bir özgüvene ihtiyacı vardır. Bir başkasının gölgesinde gelişen aşk tanımı sizi işlevsiz kılar. Zira o tanımın ortaya çıkışı ve sebeplerinde siz yoktunuz. Yani kendi sebep ve koşullarınızda bu tanımı ve verileri yakalayarak aşkınızı yaşayabilirsiniz. Sizin aşkınızı sizin yaşadıklarınız tanımlayacaktır. Belki o vakit daha mutlu bir sürece girebilirsiniz.
Aşk bu bakımdan çok çeşitlilik içinde görülebilir ve son olarak şunu söylemekten kendimi alı koymak niyetinde değilim;
‘Aşka iki kez aynı anda girilmez’ ünlü sözüne atfen “aynı suya iki kez” girilmeyeceğini ne güzel çağrıştırıyor değil mi?
Uzm. Psikoterapist Eğitmen Şükrü Alkan