Bazı insanlar, karşılarına çıkan tüm zorluklara rağmen hayata tutunma cesaretiyle ilham kaynağı olurlar. Serebral palsi ile doğan ve hayatını bu mücadeleyle şekillendiren Çiğdem Binnur Yağcı, güçlü kalemi ve umut dolu yüreğiyle tam da böyle biri. Henüz 14 yaşındayken yazmaya başlayan ve “Hayata Umutla Bak” adlı kişisel gelişim kitabını kaleme alan Çiğdem Binnur Yağcı, genç yaşına rağmen hayatın anlamını ve değerini derinlemesine kavramış bir yazar.
Çocukluk yıllarından yazarlık serüvenine, karşılaştığı zorluklardan hayata dair umut dolu mesajlarına kadar birçok konuyu ele aldığımız bu röportajda, Çiğdem’in ilham veren hikâyesine tanıklık edeceksiniz. Toplumun özel bireylere bakış açısını değiştirmek ve umut aşılamak adına verdiği çabalarla Çiğdem, yalnızca bir yazar değil, aynı zamanda güçlü bir rol model.
Hayata umutla bakmayı öğrenmek ve hayatın her zorluğuna rağmen dimdik durmayı başarmak isteyenler için bu röportajda alınacak çok ders var. Çiğdem Binnur Yağcı’nın eşsiz hikâyesine kulak vermeye hazır mısınız?
RuhsalBedensel.com / Emine Çavuş
- Çocukluğunuzdan biraz bahseder misiniz? Serebral palsi ile yaşamak, size hayata dair nasıl bir bakış açısı kazandırdı?
Çocukluğum diğer çocuklar gibi çok maceralı ve eğlenceli geçmedi ne yazık ki. Sayısız ameliyatlar ve rehabilitasyon merkezleriyle dolu bir çocukluk geçirmek zorunda kaldım. Bu durum o zamanlar beni çok üzüyor olsa da yine de vazgeçip pes etmedim. Fark ettim ki bizler özel gereksinimli bireyler olarak seçilmiş kişilerdik ve hayat bizler için her ne kadar zor olursa olsun yaşanabilir bir yer olabilirdi, olmalıydı. Bunun farkına varınca her ne kadar farklı olursam olayım hayatı daha dolu dolu yaşamaya karar verdim.
- Ailenizin ve çevrenizin desteği bu süreçte sizin için ne kadar önemliydi? Sizi en çok motive eden kim ya da ne oldu?
Tabi ki ailemin desteği bu süreçte çok önemli bir faktördü. Ailem özellikle de annem bu süreçlerde hep yanımdaydı ve en büyük destekçilerimden biriydi. Beni motive eden şeylerden biriyse toplumun özel bireylerin farkında olmasını istememdi. Küçüklüğümden beri hep şunu söylerim: ‘Toplumdaki özel bireyler bir şey yapamazlar ve yetersizler’ algısını kırmak en çok istediğim şeylerden biri. Şimdilerde de bu algıyı kırmak, kıramasam bile hafifletmek için elimden geleni yapmaktayım.
- Yazmaya nasıl başladınız? Sizi 14 yaşında bir kitap yazmaya iten duygular nelerdi?
14 yaşındayken sosyal medya aracılığıyla kendim yazmış olduğum kısa paragraf yazılarımı paylaşmamla başladı aslında her şey. Yazdığım paragrafları kitap haline getirmem gerektiği üzerine mesajlar almaya başladım ve neden olmasın ki diyerek onların bu isteğini yerine getirmeye karar verdim. Ama sosyal medyada paylaşmış olduğum paragraflarım yerine ben sıfırdan bir kitap yazmak istedim. İlk başta çok düşündüm kısa kısa paragraf yazmakla sayfalarca kitap yazmak aynı şey değildi elbette ama yine de denersem ne kaybederim ki diye başladım yazmaya. Ve ortaya ‘Hayata Umutla Bak’ adlı eserim çıktı.
- Kitabınızı yazarken karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Özellikle genç yaşta bir yazar olarak sizi en çok zorlayan şey neydi?
Kalem tutmakta zorlandığım için yazılarımı dijital üzerinden yazmaktayım. Bir defasında bu durumun azizliğine uğradım ve bütün yazdıklarım silindi neredeyse. 20-30 sayfa yazmış olduğum kitap öylece gitti. Yazılarımın silinmiş olduğu o dönem kitap yazmaktan vazgeçmeyi düşündüm ama dedim ki kendime ‘hadi bir kez daha deneyelim.’ Bu sefer kendi kendimin elinden ben tuttum ve başladım tekrardan yazmaya ve şu an iyi ki vazgeçmemişim diyorum kitabımın okunması ve gelen yorumlar beni çok mutlu ediyor.
Genç bir yazar olarak kendi adıma konuşacak olursam beni en çok zorlayan kısım kitabımın ilk basım aşaması oldu. Çok fazla matbaa ve yayınevi araştırdım. Özel durumumdan dolayı da basım aşamalarını matbaa ile telefon üzerinden yapmaya çalıştım.
- “Hayata Umutla Bak” kitabınızın adını seçerken neyi hedeflediniz? Bu isim, okurlarınıza vermek istediğiniz mesajı nasıl yansıtıyor?
Öncelikle kitabımın içeriği kişisel gelişim üzerine. Elimden geldiği kadarıyla hayatta karşımıza çıkabilecek en önemli konuları olumlu olumsuz baz almaya çalıştım.
Kitabımın isminden yola çıkarak bana bazen diyorlar ki ‘kitapla ismi pek uyuşmamakta’ Oysa benim kitabım için özellikle bu ismi seçmemin nedeni ‘hayatta her ne olursa olsun hayata umutla bakın’ demekti.
- Kitap yayınlandıktan sonra reşit olmadığınız için online satışa sunmamayı tercih etmişsiniz. Bu kararınızın ardındaki düşünce neydi?
Dediğiniz gibi aslında çoğunlukla reşit olmadığım için online satış yapmayı istemedim. Bir diğer nedeniyse eserimin online satışa sunulacak kadar iyi olmadığını düşünmemdi. Çünkü bahsettiğim eserimin yayımlanan pdf’sini dahi ben hazırladım; takdir edersiniz ki pek profesyonelce olmadı. Çünkü o zamanlar zaten çok bir şey bilmiyordum. Bir diğer nedeni de işte bu.
- Kitabınızda okurlarınıza vermek istediğiniz en önemli mesaj nedir? Sizi okuyan gençlere nasıl bir umut aşılamak istediniz?
Okurlarıma vermek istediğim mesaj; ‘daima umut etmeleri.’ Beni okuyan yaşıtlarıma ve büyüklerime aşılamak istediğim şey, içlerinde daima bir umut olduğunun farkına varmalarını ve aslında yapmış oldukları bütün iyi şeyleri o umut sayesinde yaptıklarının bilincinde olmaları.
- Kendi yaşadığınız zorluklar üzerinden toplumda engelli bireylere karşı olan algıyı değiştirmek için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Bu durum için özel gereksinimli bireylerin haklarının daha çok dile getirilmesi ve bilinmesi gerektiğini düşünmekteyim. Bu durum belki de toplumun bizler için olan duyarlılık algısını biraz da olsa artırabilir.
- Sizi yazarlık yolunda en çok destekleyen eserler, kişiler ya da yazarlar kimler oldu? Örnek aldığınız bir isim var mı?
Örnek aldığım bir isim vermek benim için oldukça zor çünkü ben idol olarak tek bir kişiyi örnek almamaktayım. Bu kişi, kişiler, eserler, makaleler ‘yaşanmışlık’ olarak değişiklik göstermekte. O yüzden örnek aldığım bir isim maalesef ki veremeyeceğim. Ama yazarlık yolundaki bir diğer en büyük destekçilerim ise öğretmenlerim olmuştu. Kitabım hakkında şeffaf ve bilinçli yorumlar yaparak yazma konusunda bazı şeyleri fark etmemi sağladılar.
- Hayatta “umut” sizin için çok önemli bir kavram gibi görünüyor. Kendi hayatınıza umutla bakmanızı sağlayan rutinleriniz veya alışkanlıklarınız neler?
Benzer hayatları paylaştığımız yazarların eserlerini okumak beni motive ediyor. Tabii ki bir de her şeye rağmen ‘ben de varım’ diyebilmek hayatımın en önemli mottosundan bir tanesi!
- Hayatta sizin için en büyük mutluluk nedir? Kendinize ve okurlarınıza umutla bakabilmek adına nasıl bir motivasyon kaynağı önerirsiniz?
Bence hayallerinin gerçek olması için çaba göstermek bir insanın en büyük motive kaynağı olmalı.
RuhsalBedensel.com / Emine Çavuş
Çok önemli. Tebrikler..