Stresin, tıpkı duygularımızın etkisi altında düşüncelerimize müdahale ettiği gibi sezgilerimizi de engellediği bilimsel olarak ortaya çıktı. Belli bir miktar stres olumlu, uyarıcı ve yaratıcı olabilir, ancak bazı kişiliklerin strese karşı direnci ya çok azdır ya da hiç yoktur.
Bu yüzden önlem esastır. Burada da sessizlik etkili bir araçtır.
Bilimsel verilere göre, aşırı gürültünün, stresin sıklığını ve yoğunluğunu düzenleyen iki hormon olan adrenalin ve kortizol üretimini hızlandırdığı ortaya çıkmıştır.
İçsel sükuneti bulmayı başardığımızda, dinginlik kazanacak ve yaşadığımız tüm stresli faktörleri dikkate alabileceğiz. Böylece onları daha iyi değerlendirip kendimize yeni bir yol çizebiliriz. Stres bir anlamda bütün duyularımızı sağırlaştırır. Sağır olduğumuz duyularımızı iyi yönetemeyiz ve bu yüzden her defasında yanlış kararlar alırız. Sağlıklı stres yönetimi hayatımıza bir çok artılar getirecektir.
– Hem profesyonel hem de kişisel hayatımızın herhangi bir anında baskıyla ‘başa çıkma’ becerisi.
– Sorumluluklarımızı yerine getirme ya da getirmeme becerisi. (Doğru karar verme becerisi.)
– Üzerimize yüklenen beklentileri iyi yönetme becerisi.
– Bu bağlamda iş yerindeki ilişkiler ve kişiler arası bağların sağlamlaştırma becerisi.
– Bir eylem stratejisine karar verirken manevra alanımızı genişletme beceresi.
Sessizlik bazen bir terapidir, bazen özgürleşmektir, bazen çok anlamlı bir sözdür, bazen kabullenmek, bazen reddetmektir, bazen sığındığın limandır. Sessizlik konuşmaktan daha da güçlüdür. Kendini iyi yöneten ve güvenen her kişi sessizliği tercih eder. Konuşmak her zaman çözüm getirmez çünkü karşımıza her zaman konuşmaktan anlayan insanlar çıkmaz. O yüzden çok konuşmak genelde ilişkilerimizi toksik hale getirir. Hem fizyolojik hem de psikolojik olarak çok rahatlatıcı ve sakinleştirici özelliği vardır.
Gürültü zararlıdır, sessizlik nefes almak gibidir.
Etingü Dönmez Durgun
Psikoterapist & Pozitif Psikoloji Uzmanı